Manzarayi
Sorunu sor hemen cevaplansın.
manzarayi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- manzara
- Görünüş: "Boğaz'ın ucundan Karadeniz'e bir kapı gibi açılan manzara..."- H. R. Gürpınar
- manzara
- Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen, tablo
- manzara
- Görünüş, durum: "Bu sade dekor ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmişti."- O. S. Orhon
- MANZARA
- (Osmanlı Dönemi) Dışarıyı görecek pencere
- manzara
- Bakışı, dikkati çeken her şey
- manzara
- Görünüş
- manzara
- Görünüş, durum, tablo
- manzara
- Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen
- Manzara
- görüntü
İlgili Terimler
manzarayi teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- manzara
- view
Situated on a hill, his house commands a fine view.
-Onun bir tepenin üzerinde yer alan evinin güzel bir manzarası var.
Everyone says the view from here is beautiful.
-Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.
- manzara
- landscape
He addressed my full attention to the landscape outside.
-Bütün dikkatimi dışarıdaki manzaraya yöneltti.
I gazed out of the window at the landscape.
-Pencereden dışarı manzaraya baktım.
- manzara
- scene
I was deeply impressed by the scenery.
-Manzaradan derinden etkilendim.
The scenery carried me back to my younger days.
-Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.
- manzara
- scenery
I was deeply impressed by the scenery.
-Manzaradan derinden etkilendim.
The beauty of the scenery is beyond description.
-Manzaranın güzelliği kelimelerle anlatılamaz.
- manzara
- sight
What a beautiful sight!
-Ne güzel bir manzara!
The scene of the car accident was a horrifying sight.
-Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
- manzara
- scenic
There are many scenic places in Xinjiang.
-Xinjiang'ta birçok manzaralı yer var.
Japan is famous for its scenic landscapes.
-Japonya, doğal manzaraları ile ünlüdür.
- manzara
- picture
The landscapes of Provence are very picturesque.
-Provence manzaraları resmedilmeye değerdir.
He took a picture of the beautiful landscape.
-Güzel manzaranın bir resmini çekti.
- manzara
- birdie
- manzara
- prospect
The hotel has a good prospect.
-Otelin güzel bir manzarası var.
- manzara
- panorama
- manzara
- view, sight, panorama, spectacle, outlook
- manzara
- raree show
- manzara
- paysage
- manzara
- vista
- manzara
- spectacle
It's a spectacle you won't forget.
-Bu unutmayacağın bir manzara.
- manzara
- lookout
- manzara
- scene, view; prospect; scenery
- manzara krokisi
- (Askeri) panoramic sketch
- manzara modu
- (Bilgisayar) landscape mode
- manzara resmi
- landscape
- manzara bahçesi
- landscape garden
- manzara bakımından
- scenically
- manzara noktası
- viewpoint
- manzara penceresi
- (Sinema) scenery window
- manzara resmi
- landscape, landscape painting
- manzara ressamı
- landscape painter
- manzara örneği
- (Bilgisayar) landscape sample
- panoramik (manzara)
- sweeping
- hayret verici manzara
- spectacular
- ne kadar güzel bir manzara
- What a nice view
- olağanüstü manzara
- spectacular
Tom lived in a spectacularly beautiful place.
-Tom olağanüstü manzaralı güzel bir yerde yaşadı.
- sizde bu bölgenin manzara resimleri var mı
- Do you have any pictures with scenes of this area
- sürekli değişen manzara
- kaleidoscope
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.